Cildinin ve vücudunun yaşlanmasını önlemek ve azaltmak için bir şeyler yapabilmeyi ister miydin?
Biliyorum ki cildinden mutsuz her kadın kremlere ya da tedavilere oldukça yüksek paralar yatırıyor. Fakat tüm bu uygulamalara rağmen istediklerini alamıyorlar ya da çözüm yüzeysel olduğu için problemlerinde olumlu ilerleme kaydedemiyorlar. Çünkü cilt bir organ ve cildinin sana verdiği işaretler(leke, gözenek, ödem, mor halkalar, çil, kırışıklık) içeride bazı şeylerin yolunda gitmediğini göstermek için oluşur.
Peki cildimizin sağlıklı kalması için ne yapmalıyız?
Evet yerçekimi diye bir gerçeğimiz var, fakat yapılan araştırmalarda yaşlanma sürecinin %90’ı beslenmemiz ve yaşam tarzımız tarafından belirlendiği gösterilmiştir. Aslında bu durum bize mükemmel bir ipucu verir. Hayatımızda birkaç değişiklik yaparak
-sıkı bir cilt
-daha az çizgi ve kırışıklık
-kalın saç
-enerji ve canlılık
elde edebiliriz.
Yaşlanmaya sebep olan 5 maddeyi gelin beraber inceleyelim;
Yaşlanmanın en temel sebeplerinden biri inflamasyon yani iltihaplanma veya yangı dediğimiz bir durum. Buradaki iltihap mikrobik bir durumu ifade etmez. Hücresel bir yangıdan bahseder. Şeker, un, nikotin, kahve, kötü yağlar, fast food sebebiyle hücreler hem yaşlanıyor hem de her türlü hastalığa karşı vücut dirençsiz kalıyor. Yani ne yersen o’sun cümlesini fazlasıyla açıklayan bir durum.
Ne yapmalıyız?
Temiz beslenerek hücrelerimiz için gerekli olan vitamin ve minerallerin vücudumuzda kalmasına destek vermeliyiz.Çünkü yaşamak ve hayatta kalmak için sürekli depolarından harcandığını unutma!
Yani şekerlenme! Kan dolaşımındaki şeker, proteinler ve yağlarla anormal şekilde reaksiyona girdiğinde AGE adı verilen molekulleri oluşturur. AGE’ler proteinlerin sertleşmesine ve hatalı biçimlenmesine sebep olur. Bu durumda özellikle cildimizdeki kolajeni ve elastin lifleri oldukça olumsuz etkiler.
Ne yapmalıyız?
Yine döndük dolaştık beslenmeye geldik. Görüyorsunuz değil mi ? İçeriyi değiştirmedikten sonra sadece kremle olacak bir mevzu değil. Temiz beslenme ! Ayrıca protein metabolizmasından sorumlu mineralleri kullanarak vücudunuzdaki bu sürece destek sağlayabilirsiniz.
Kolajen kullanımı da 30 yaş itibariyle her kadının ihtiyacı haline geliyor gördüğünüz gibi. https://www.fulyabozdemir.com/kolajenler
Sirkadiyen ritim veya biyolojik saat olarak tanımlanan bu hayati işlev bizim hormonlarımızı, uykumuzu, vücut ısımızı, metabolizmamızı vs kontrol eder. Gün ışığı ile doğrudan bağlantılıdır. Uyku problemleri, dengesiz beslenme, tv ve bilgisayar ışıkları sirkadiyen ritmin bozulmasına ve dolayısıyla yaşlanmanın hızlanmasına sebep oluyor.
Ne yapmalıyız?
Beslenme alışkanlıklarınızı değiştirin.Gece karanlık ortamda uyuyun ve 23.00 da yatakta olmaya özen gösterin. Uyandığınızda gün ışığı almaya özen gösterin. Sağlıklı uyku çok önemli!
Stresin etkilemediği ne var ki ? Maalesef günümüz şartları, koşulları stres dediğimiz toksik duygunun bedenimizde yoğun şekilde bulunmasını tetikliyor. Stres başta bahsettiğimiz inflamasyonun da aynı zamanda tetikleyicilerindendir. Yani dolaylı bir şekilde cildimizin yaşlanmasını hızlandırıyor. Uyku kalitenizi etkiliyor ya da iştahınızı açıyor/ iştahınızı kapatıyor. Bir şekilde vücudunuzu ele geçiriyor.
Ne yapmalıyız?
Şükretmeliyiz. Hani derler ya ‘bardağın dolu tarafını gör’ , işte gerçekten öyle.
Hayatımızdaki bizi yoran, üzen insanları affederek uzaklaştırmalıyız.
Spor, yürüyüş, meditasyon (yoga, namaz, dua vs neye inanıyorsan) , müzik, puzzle, boyama.. seni ne mutlu edecek ve kafanı ne boşaltacaksa onu seçmelisin.
Mitokondri her hücremizde bulunan ve enerji üreten bir organeldir. Araştırmalar mitokondriyel yorgunluğun, yaşlanma sürecinin merkezi olduğunu gösteriyor. Yani olay yine geldi hücreye. Neden gelmesin ki? Yaklaşık 100 trilyon hücreden oluşuyoruz ve hücreler çalışırsa biz sağlıklıyız ve iyiyiz.
Ne yapmalıyız?
Siz bir marangoza ahşap ve alet edevat verirseniz o size masa da yapar sandalye de. Hücreler de böyle. Hücrelere istediklerini verdikten sonra sizin için yorulmadan çalışacaklarına emin olun. İşte bu noktada hücresel emilimi yüksek vitamin ve minerallerden destek alıyoruz.
Dyt.Fulya Bozdemir Özcan